Dünyanın en büyük kaşmir üreticisi Loro Piana, 201 yıllık bir İtalyan aile şirketiydi. Geçmiş zaman kullandığıma bakmayın, şirketin başına kötü bir şey geldiğini sanmayın. Loro Piana, geçen yıl Louis Vuitton’u da bünyesinde bulunduran LVMH Grubu’nun markanın yüzde 80’ini satın almasıyla hem aile şirketi olmaktan hem de İtalyan olmaktan çıktı. O nedenden.
LVMH, tam 2 milyar euro ödeyerek markanın hem mağaza zincirini hem de İtalya’daki kumaş üretim tesisini satın aldı. Bu rakam sektör ortalamasının iki katı civarında.
Benim Loro Piana’yla tanışmama ise yumuşacık kaşmirleri vesile olmadı. Robb Report'un yayın yönetmeniyken markanın desteklediği Süperyacht Regatta’yı Sergio Loro Piana’nın Sardunya sularında salınan müthiş teknesinde izleme şansına erişen sekiz gazeteciyden biriydim. Neler mi yaşadım, şöyle anlatayım…
“Sardunya’dayız. Porto Cervo’daki Costa Smeralda Yacht Club’ın lounge’ındaki koltuklara yerleşmiş, birazdan yapılacak sunumun başlamasını bekliyoruz. Hepimiz bu organizasyona farklı ülkelerden davetliyiz. İspanya, Japonya, Almanya, Amerika, İngiltere, Ukrayna, Çin ve Türkiye. Dört gün boyunca devam edecek yat yarışlarının ana sponsoru Loro Piana’nın kurucularından ‘Superyacht Regatta’ fikrinin nasıl doğduğunu dinlemek için buradayız. Tabii en önemlisi markayı daha yakından tanımak. PR görevlileri yerlerini almış, projektörün ayarlarını kontrol ediyor. Önce Sergio Loro Piana geliyor. Şirketin üçüncü kuşak yöneticisi. Kardeşi Pier Luigi’nin geç kalmasının haklı bir gerekçesi var; o da yarışıyor. Takımının adı olan ‘My Song’ armalı beyaz T-shirt’üyle giriyor içeriye. Ve iki kardeş sunumu yapacak Ludovica Cofrancesco’yu dinlemek üzere geçiyor yerlerine.
Cofrancesco, markanın uluslararası PR’ından sorumlu. Şirketin tarihini anlatmaya başlamadan önce söze, “Müşteri bizim kralımız, kraliçemizdir” diye girerek bir cümleyle felsefelerini özetliyor. “Onları mutlu etmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz” diyor. Yat yarışlarına sponsorluk da bu mutluluk programının bir parçası zaten. Yaptıkları araştırmalar, müşterilerinin bu alana ilgi duyduğunu ortaya koyunca geçen yıl yarışlara destek verme kararı almışlar. Çünkü müşterinin cebine giden yolun kalbinden geçtiğine inanıyorlar. Onlarla iletişimlerini sıcak tutmaya da çok ciddi bir zaman ve bütçe ayırıyorlar. “Logo değil, kalite peşinde olan bir müşteri kitlesine sahibiz. İyi kazanan ve yaşamdan zevk almasını bilen kişiler bizim ürünlerimizi kullanıyor” diyor birlikte fotoğrafımızı göreceğiniz Sergio Loro Piana.
Her alanda olduğu gibi lüksteki yeni trendler de birçok kişinin ortak merak konusu. Sergio Loro Piana bugüne kadar duyduğum en iyi tespiti yapıyor: “Lükste trend yoktur. Lükste moda da yoktur. Çünkü lüks, moda gibi altı ayda bir değişmez.”
Loro Piana’nın kuruluşu 1812 yılına uzanıyor. Marka, çok uzun bir süre dünyanın en iyi kaşmir üreticisi unvanını elinde tuttu. Daha sonra hazırgiyime girdi. Yıl 1992, ortaya çıkan ilk ürün ise bir ceketti. İhracat, Sergio ve Pierre Luigi’nin babası Franco’nun yönetimi sırasında 1960’ta başladı. Kendi içinde lüks ürünler departmanını 1980’de yarattı.
Şirketin satışlarının krizden bile etkilenmemesinin nedenlerinin başında çok nadir bulunan yün ve kaşmirlere ulaşarak en kaliteli ürünleri ortaya çıkartması geliyor. Kaşmir için Moğolistan, yün için Avustralya ve Yeni Zelanda, vikunya için ise Peru’ya gidiyorlar. Çadırlarda kalıyor, en iyi bebek kaşmirini satın alabilmek için Moğol çobanlarıyla sıkı pazarlıklar ediyorlar. Bu süreçte aracıyla çalışmıyor, yün için en iyi koyunu, kaşmir için en iyi keçiyi kendileri seçiyorlar.
Sergio Loro Piana, en iyi materyal için dünyanın öbür ucuna uzun süren yolculukları göze almalarının nedenini şöyle açıklıyor:“En iyi materyali buluyoruz çünkü sattığımız ürünlerin altı ay sonra bir kenara atılmasını istemiyoruz.”
Birçok marka gibi bünyelerinde özel tasarımcılar çalışmıyor. Kreatif direktörleri de yok. Markanın sahipleri işin birebir içinde, müşterilerin çoğunu tanıyor. Onların ihtiyaçlarını çok iyi biliyor. Ne de olsa kendileri de aynı tarz bir hayat sürüyor. Gelecek için en büyük hedefleri hayallerini gerçekleştirirken, yüksek kalitede ürünler sunmayı sürdürmek. “Kartvizitimizde öyle yazmıyor belki ama biz modern çağın zanaatkarlarıyız” diyorlar. Pierre Luigi Loro Piana ile söyleşi sırasında;
Loro Piana, yatlar ve uçaklar için de özel tasarımlar yapıyor. Pilotlar için trençkot, yolcular için kaşmir şallara ek olarak uçakların koltuk kaplamalarını ve halılarını da kaşmirden yapabiliyor. Yat sahibi müşterileri için kaşmirden terlik, bornoz, battaniye ya da pamuktan seyahat çantaları gibi seçenekler de sunuyor.
Yarıştan dönen My Song ekibi hep birlikte kameralara gülümsüyor;