“It’s not about the brand, it’s about the style” sözünün hakkını veren bir düşes Kate Middleton. Kesinlikle tasarımcı snob’u değil. Ve bu özelliği onu daha da sempatik yapan nedenlerden biri. 100 dolarlık küçük bir siyah elbiseyle bile girdiği ortamda bütün ilgiyi üzerinde hapsediyor. Modacılar için Kate’in bir ürünlerini giymesi mucize gibi bir şey. Birkaç saat içinde sipariş patlaması yaşıyor, bu ilgiye kendileri bile inanamıyorlar. Kate’in New York seyahatinde seçtiği bu siyah elbise İngiliz bir tasarımcı olan Seraphine’den.
Seraphine gibi “Kate etkisi”’ni birebir yaşayan bir diğer marka da Kenneth Jay Lane. Yonca desenli kristal taşlı bu küpeler öyle çok talep gördü ki, marka ön sipariş alarak bu modeli yeniden üretti. Meraklısı için: Bu küpeler 175 dolar.
Kate Middleton'ın stilini ve marka bağımlısı olmayışını seviyorum. Bir de giydiği her şeyi o kadar güzel taşıyor ki fotoğraflarına tekrar tekrar bakmaktan kendimi alamıyorum.
L.K Bennett'in bu elbisesini Avustralya'ya yaptığı seyahat sırasında giydi Düşes. L.K Bennett, Kate'in en sevdiği tasarımcılar arasında. Marka, çoğunlukla Kate için özel üretim yapıyor.
Kate'in yine Avustralya seyahati sırasında giydiği bu pudra renk Alexander McQueen elbise tam bir 'dream dress'.. Kesimi, rengi ve etek boyuyla tek kelimeyle kusursuz.
Son favorim Lela Rose'dan. Genelde İngiliz tasarımcıları tercih eden Kate, bu kez Amerikalı modacı Lela Rose'dan bir elbise seçmiş. Şıklığını da Mulberry cluth ve Jimmy Choo ayakkabılarla tamamlamış. Elbise, şansımıza özel üretim olmayanlardan. Şansıma da bedenime uyan bir taneyi Shop Bop'ta yakaladım. Yalnız baya uzun bir süredir gardıropta bekliyor. Hiçbir okazyonu yanına yakıştıramıyor, giymeye kıyamıyorum. Elbet bir gün buluşacağız:)