Evlilik hazırlıkları yaparken kitap, dergi karıştıranlar ilk onun ismini öğrenir: Preston Bailey. Yazdığı kitaplar, düğünlerin İncili kabul edilir. Resimlerine bakan benim diyen düğün karşıtlarının bile içleri eriyevirir.
Bailey, sadece düğünlerin değil ultra şık davetlerin, özel eventlerin de aranan ismi. Müşteri listesine bakılırsa Donald Trump, Oprah Winfrey, Donna Karan, Liza Minelli, Uma Thurman gibi ünlülerin tercihi.
Kendini tanıtırken George Bernard Shaw’un şu sözüne atıfta bulunuyor. “Siz bir şeylere bakarsınız ve “Neden?” dersiniz. Ben ise olmayan şeyleri hayal ederim ve derim ki: “Neden olmasın?”
Mesela yazın ortasında bir kapıdan içeri girip de kendinizi ormanda bir kış akşamında bulmak… Gerçekten neden olmasın?
Bailey, 30 yıldır alanının bir numarası. Bu iddiasını yazdığı kitaplarda ve yaptığı programlarda da sürdürüyor. “Preston Bailey, Mr. Fabulous”’u hazırlayıp sunan Bailey’nin yazdığı kitapların üçü de best sellerlar arasına girdi. Yeni kitabı “Preston Bailey Flowers” daha yeni, bu ayın başında tanıtıldı.
Kasım ayının başında satışa çıkan kitabı, www.rizzoliusa.com'dan da satın alabilirsiniz. Fiyatı 39.95$.
Rizzoli’nin yayıncısı olduğu kitapta çiçek tasarımlarını ve diğer aranjmanları fikirden gerçeğe nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor kendisi. Bu cümlenin üstünü fosforlu kalemle çizmek isterim sevgili okuyucu. Burada hayallerin de üstüne yapışıp bırakmadığı bir gerçeklikten bahsediyoruz. Bana sorarsanız yaptığı birçok iş gerçek olamayacak kadar olağanüstü çünkü.
Sadece çiçek tasarımı yapmakla kalmıyor, elini attığı mekanı bambaşka bir yere çeviriyor Bailey.
Alttaki çiçek düzenlemesinin aynısını bu yaz İzmirli bir organizasyon firmasının yaptığı düğünler arasında gördüm. Preston'ın gustosu Çeşme'ye kadar uzanmış..
Çiçekleri vazolara hapsetmeyi değil, bambaşka şekillere sokarak hayat vermeyi de seviyor.
Konu düğünlerden açılmışken, yakın bir zaman önce bu maratonu atlatmış biri olarak konuyla ilgili birkaç laf etmek isterim.
Bir düğünü mükemmel yapan iki şeyin olduğuna inanıyorum. Biri gelin diğeri de damat. Onların enerjisi, coşkusu misafirlere geçtiği sürece o gecenin kötü olmasına imkan yok. Özellikle düğün hazırlığı içerisinde olup, karar vermesi gereken tonla konu, gözetmesi gereken bir bütçe olanlara sesleniyorum. Rahat olun. Handan Teyze masasından mutlu mu? Davulun sesi güm güm Tahir Amca’nın kulağında mı patlıyor? DJ’e Serdar Ortaç istemediğimi söylememiş miydim ben?! O son shotı dikmeyecektin Necati! Bunların hepsini unutun. Zaten hazırlık sürecinde yeterince gerildiniz. Hangi kaligraf? Hangi pastacı? Hangi fotoğrafçı? gibi bitmeyecekmiş gibi gözüken sorularla yakinen arkadaşlık ettiniz. Beyninize üşüşen tüm sorulardan kurtulup, eşinizle birlikte bu gecenin tadını çıkarın. (Benim gibi keep calm and dance on!)
Çünkü o gece, sizin başrolde olduğunuz bir film. Ve bir tekrarı daha yok!
Evet öyle. O yüzden de imkanlar elverdiğince bu geceye özen ve önem gösterilmeli bence. Geçenlerde Ayşe Arman’ın röportajında Aisha Weddings&Events’in sahibi Hande’nin (bizim düğüne de kafa yormuşluğu vardır. En yakın arkadaşlarımdan Ayşe&Tuğrul, onun ilk gelini ve damadı. Çeşme’de çok samimi, gecenin sonunda plajda devam eden harika bir düğün organize etmişti. Köpeği Ceku’nun doğumgününü bile t-bone steak üzerine kutlayan bir kutlama insanı, süper renkli, yaratıcı bir kişilik) dediklerinin altına aynen imzamı atıyorum.
“Bir şeye gönlünü verip, tüm emeğini içine koyarak harmanlarsan, o çabanın karşındakine geçmemesi mümkün değil. Ama düşün, insanlar pek çok şeyi ne kadar da öylesine yalapşap yapıyor, ne kadar önemli olabilecek anları özensizce yaşıyor. Oysa emek verdiğimizde güzel olmuyor mu? Her şey serpiliyor; büyüyor, içimiz ruhumuz zenginleşiyor, seviyoruz o zaman kendimizi.”
Bu kadar güzel anlatılamazdı herhalde. Ben de düğünüme iki ay gibi aslında kısa sayılabilecek bir sürede hazırlandım. Dergicilikten gelen de bir alışkanlıkla kesip, “ilham” diye etiketlediğim bir kutuda sakladığım beğendiğim saç modelleri, düğünler, gelinlik modelleri bu süreçte çok işime yaradı. Her kutudan çıkan resimlerle birlikte ortaya farklı fikirler saçıldı. Salona girdiğimde hayal ettiğim her şey ve herkes oradaydı. Eşim, ailelerimiz, arkadaşlarımız, organizasyonda görev alan 24 kişilik ekip, özellikle 24 kişiye bedel annem bir gecelik unutamayacağım bir mucize yaşattı bana...
Artık Türkiye’de de çıkan Martha Stewart&Weddings, yeni sayısında gelin adaylarına ilham verecek düğünler arasında bize de yer verdi.
Martha Stewart Weddings, yılda iki kez çıkıyor. Düğün kümesinin içine giren her şey hakkında işe yarar, yaratıcı, şık, farklı öneriler sunuyor. Derginin başında Güldeniz Ayral var. Vatan Gazetesi’nin eski dış haberler müdiresi. Onu, yazıişleri müdürü Rengin Arslan’ı ve tüm ekibi gelinlerin hayatlarını kolaylaştırmaya çalıştıkları için kutluyorum. Büyük sevap işliyorlar:)