Büyük otellerde özel hizmet alınamayacağını düşünenlerdenseniz Bodrum’daki Barbaros Bay Kempinski’ye gitmemişsiniz demektir. Çok geniş bir araziye yayıldığı için (55 bin metrekare) otel dolu bile olsa kalabalıklar içindeki mutlu yalnızlığınızı koruyorsunuz.

Burada üç kez kaldım. (İlki Ağustos ayına denk gelmişti. Diğerleri Ekim ve Kasım. Güneş, deniz ve havuz üçlüsü bu üç ayda da kenetlenmiş ellerini bırakmamışlardı.) Madem üçlerden gittik, burayı özel kılan ve rafine lüks anlayışına dair üç kilit unsur sıralayarak devam edeyim: Birincisi hizmet kalitesi. Otelde ve restoranlarında çalışan her daim güler yüzlü personelin mükemmel hizmetini çok az yerde daha bulabilirsiniz. Otelin bu sene Trip Advisor’dan misafirlerinin yorumları doğrultusunda “Certificate of Excellence” alması boşuna değil.

İkincisi kendine ait koyu ve muhteşem havuzu. 11. yüzyılın camilerinin minarelerini andıran havuz Conde Nast Traveler tarafından dünyanın en cazip 6 havuzundan biri seçilmişti. Hatırlatırım..

Üçüncüsü ise SPA’sı. Burada kalmak için başlı başına bir neden. Six Senses Spa, Asya’nın masaj ustalığının Türk gelenekleriyle birleştiği bir yer. Hamam ritüeli de var, detoks programı da. Cilt bakımı da, taşla terapi de... Otelin ferahlığı burada da kendini gösteriyor. SPA’nın kapladığı alan 5 bin 500 metrekare.

6 duyuya hitap eden SPA’da 16 terapi alanı bulunuyor. İki geleneksel Türk hamamı, iki özel havuz, terapi odası, özel SPA alanı, gym, deniz manzaralı bir kapalı havuz, jakuzi ve Watsu havuzu... SPA’nın en güzel yanlarından biri özel odaların yer alması. Sadece size ayrılmış bir odada eşinizle veya arkadaşınızla masaj yaptırabiliyorsunuz. Hatta sonrasında odadaki yataklardan birine geçip kestirebiliyorsunuz da.

Six Senses SPA da Conde Nast Traveler’dan ödüllü. Bu sene Avrupa ve Asya’daki en iyi 10 Otel Spa’sından biri seçildi.

Yalnız bu üç madde beni kesmedi. Düşündükçe daha ekleyeceğim bir sürü başlık çıktı. Hepsini yazıp yazıyı uzatmak istemem. Ama ek kontenjandan şu üçlüyü yazmazsam haklarını yemiş gibi hissedeceğim. Birisi Chill Out Lounge. Sadece resmine bakmak bile insanda akşamüstü serinliğinde üstüne ince bir battaniyeyi, eline kitabını alıp orada olma hissi yaratıyor.

İkincisi Big Babol sakızlı dondurması. Mövenpick’in ama her yerde bulunmuyor.

En tatlısını sona sakladım. İletişim ve PR Müdürü Gizem Oflazoğlu. Bir iletişimcide olması gereken özelliklerin listesini onu inceleyerek rahatlıkla çıkartabilirsiniz. Enerjik, dinamik, turizmi ve otelini çok seven, işini zevkle yapan, oteldeki renkli eventlerin yaratıcısı. Bizim için oteli bu kadar özel yapan nedenlerin de ayrılmaz bir parçası. 

www.kempinski.com/bodrum