Fırtınalı aşklarla özdeşleşmiş mücevherler kimin ilgisini çekmez? Hele bir de kulağa imkansız gelebilecek bir aşkın simgeleriyse. Mesela sevdiğinin uğruna tahttan vazgeçen Kral VIII. Edward ve Wallis Simpson aşkının eşlikçileriyse.
Tarihi hafızamızı tazeleyelim mi? Kral V. George 1936’da ölünce tahta bekar olan büyük oğlu Windsor Dükü Edward çıktı. Ancak Kral VIII. Edward’ın Amerikalı Wallis Simpson’la olan beraberliği halk ve parlamentonun tepkisiyle karşılaştı. Simpson, ikinci evliliği sırasında Edward’la tanışmış, ona aşık olarak eşinden ayrılmıştı. Edward’ın iki kez boşanmış bir kadınla evlenmesi kabul edilemezdi. Bu yüzden Aralık 1936’da 325 gündür taşıdığı krallık tacı ve tahtından vazgeçerek hayatının aşkını seçti. Çift 1937'de evlendi. Edward Windsor Dükü, Wallis Simpson da Windsor Düşesi unvanını aldı.
Windsor Düşesi Wallis her zaman stiliyle, kusursuz kıyafetleriyle ve mücevherleriyle öne çıktı. 1935’te Paris Couture en iyi giyinenler listesine girdi ve 40 yıl boyunca da inmedi.
Göz kamaştırıcı mücevherleri arasında çeşit çeşit kolyeler, bilezikler ve broşlar vardı. Yüzük dışında hemen her şey. Wallis’in büyük ve çirkin bulduğu için ellerinden nefret ettiğini etrafındaki herkes bilirdi. En başta da sevgilisi Edward! Wallis’ten geriye kalan birçok fotoğrafta eldivenli olması da bu hassasiyetini ele veriyor.
Önce The King’s Speech, sonra Madonna’nın ilk yönetmenlik deneyimi W.E. Hemen ardından Londra’da sahnelenen The Last of the Duchess. Bu arada yazılan biyografiler... Hepsi Wallis ve Edward aşkını farklı yönleriyle ele aldı.
Edward, Wallis’e duyduğu aşkı onu mücevherlere boğarak gösterdi. Geçen sene Sotheby’s’in düzenlediği müzayedede satışa çıkan 20 parçanın her biri çiftin ince zevkini yansıtıyor. Hepsi çift tarafından özel olarak tasarlanarak Cartier’ye sipariş edilmişti. Mücevherler neredeyse stratosfere yakın fiyatlara alıcı buldu. Bu rakamların mücevherlerin üzerindeki taşlardan çok, merak duyulan bir aşkın manevi değerine ödendiği ise apaçık.
Bir zamanlar Wallis’e ait olan, nadir bulunan taşlardan yapılmış bu taç da 12,7 milyon dolara el değiştirdi.
Edward’ın bazı mücevherlere sadece iki sevgilinin anlayabileceği şifreler kazıtması, bazılarına da tarih düşmesi bu parçaların değerini katlayarak artırıyor. Örneğin Wallis’e 1934’te hediye ettiği Haç şeklindeki kolye ucunun arkasına işlenmiş “WE are too” (Biz de) kelimeleri “Wallis ve Edward da birbirlerine aşıklar” anlamına geliyor. Önceleri Simpson’ın Cartier bileziğinin ucunda sallanan kolye ucu, her sene yeni haçların eklenmesiyle 9 haçlı bir bileziğe dönüşmüş. Bu bilezikteki her haç hayatlarındaki önemli bir olayı simgeliyor. Biri tanıştıkları günü, diğeri düğün günlerini, bir başkası da Wallis’in geçirdiği bir ameliyatı...
Bu parçaya bir de Wallis'in bileğinde bakalım;
Wallis’in mücevher kutularındaki en değerli parçalardan biri de Cartier’nin 1947’de tasarladığı ametist, altın ve turkuvaz kolye. Kalp şeklindeki ametistin etrafını 27 elmas kesim ametist sarmış. Edward, turkuvaz dışındaki taşların hepsini önceden bulup satın almış.
Yine bir Cartier tasarımı deve dikeni formunda broş;
Ve 1 milyon sterlin değerinde bir flamingo;
Wallis de beraber yaptıkları Avrupa seyahatlerinin rotalarının işli olduğu bir sigara kutusu hediye etmişti Edward’a. Uğradıkları şehirler de zümrüt, safir ve pırlantalarla işaretliydi.
Edward’ın Wallis’e verdiği hediyelerde en sık rastlanan figür ise taç. Hem aşklarının vazgeçtiği taçtan daha önemli olduğunu, hem de onu kraliçe yapamayışının üzüntüsünü göstermek için. Evliliklerinin 20. yıldönümü için Cartier’ye hazırlattığı kalp broşun üzerindeki yakutlarla süslü taç da bunlardan biriydi.
Van Cleef & Arpels’ın 1950’lerde Wallis için özel tasarladığı kolye, fermuarı çekildiğinde bilekliğe dönüşüyor. Halen markanın en beğenilen tasarımları arasındaki yerini koruyor.
Gizli mesajların nakşedilmediği, yaratıcı tasarıma ve ince işçiliğe sahip parçalar da hediye etti Edward eşine. Bunların arasında en dikkat çekeni Cartier’nin ünlü panteri. Wallis, bu koleksiyondan minik bir hayvanat bahçesi kurabilecek kadar çok parçaya sahipti.